enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:17 Uyuşturucuya Karşı Sadece Operasyon Yetmez!
11:10 2026 Yılında Otoyol ve köprü geçiş ücretlerinde yeni bir düzenleme
10:02 Türkiye’de bir ilk: Derince’den yükselen “Noterli” devrim!
09:29 Güzelliğin Karanlık Yüzü: Denetimsiz Estetik
09:20 Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’den, CHP Kongre ve Kurultay davalarına yeni karar
00:50 2026’da asgari ücret desteğine 76,5 milyar lira kaynak ayrıldı
00:16 Yapay zeka destekli uygulamalar ile mali süreçlerde dijital dönüşüm…
00:09 CHP Genel Başkanı Özel, ‘İktidar yürüyüşü aday ofisinden başlayacak’
00:03 2026 üretim yılı Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başvuruları yarın sona erecek
00:54 CHP Genel Başkanı Özel, “Erdoğan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nı, saray rejiminin muhafızı olarak nitelendirip yetkilendiriyor”
23:12 Yalova’da operasyon sırasında şehit olan polis memuru Turgut Külünk’ün acı haberi ailesine verildi
22:53 MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Milletimiz müsterih olsun, terör musibetinin kökü her cihetten kazınacaktır” dedi.
22:40 Türkiye ile Ermenistan arasında vize kolaylığı kararı
22:30 Somali Cumhurbaşkanı Mahmud Türkiye’ye geliyor
22:23 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuveyt Veliaht Prensi ile görüştü
21:53 Terör örgütü DEAŞ’ın Ankara yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturmada 8 şüpheli tutuklandı…
21:49 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nijer Cumhurbaşkanı Tchiani ile görüştü
00:58 Nahçıvan Özerk Cumhuriyet
00:57 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Müslüman Amerikan Cemiyeti Kongresi’ne mesaj
00:51 Trump ile Zelenskiy, ABD’de buluşuyor: Barış için kritik görüşme
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Biden’ın İsrail Ziyaretinin Anlattıkları

Biden’ın İsrail Ziyaretinin Anlattıkları
22 Ekim 2023
19
A+
A-

Başkan Biden’ın İsrail ziyareti, Batı dışı dünyada Gazze’deki ağır bombardıman ve ablukanın kayıtsız şartsız desteklenmesi olarak değerlendirildi. El Ehli Baptist Hastanesi’nde 500’ü aşkın Filistinlinin öldürülmesini “diğer takıma” (Hamas) yıkan Biden ne somut delil paylaştı ne de olayın soruşturulması için uluslararası bir komite kurulmasından bahsetti. “Kendini savunma hakkı” argümanıyla Batı başkentlerinin İsrail’e verdiği…

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Duran: Büyük Türkiye Zaferi Yepyeni Bir Kalkınma Hamlesinin Adıdır | Siyaset | SETA

Prof. Dr. Burhanettin Duran, SETA Genel Koordinatörü

Başkan Biden’ın İsrail ziyareti, Batı dışı dünyada Gazze’deki ağır bombardıman ve ablukanın kayıtsız şartsız desteklenmesi olarak değerlendirildi. El Ehli Baptist Hastanesi’nde 500’ü aşkın Filistinlinin öldürülmesini “diğer takıma” (Hamas) yıkan Biden ne somut delil paylaştı ne de olayın soruşturulması için uluslararası bir komite kurulmasından bahsetti.

Biden, “Kendini savunma hakkı” argümanıyla Batı başkentlerinin İsrail’e verdiği açık çeki, İsrail ordusu öylesine acımasızca ve hukuk dışı yöntemlerle sürdürüyor ki, Arap ve Müslüman dünyasında Gazze’de işlenen katliamın artık “etnik temizlik, tehcir ve soykırım” seviyesine ulaştığı algısı pekişti. Biden’ın yanısıra Almanya Şansölyesi Scholz ve İngiltere Başbakanı Sunak’ın İsrail ziyaretlerinden de Gazze ablukasına destekten başka bir şey çıkmadı. Halbuki hastanenin bombalanması tüm dünyada insanlığın vicdanını derinden yaraladı. Birçok ülkedeki kitlesel gösterilerin anlamı Gazze’deki katliamın büyük bir öfkeyi tetiklediğidir. BM Güvenlik Konseyi’ndeki ateşkes önerisini ABD’nin veto etmesi Washington’un sadece her koşulda İsrail’i desteklediği anlamına gelmedi. Ayrıca, Tel Aviv’in Gazze’yi Filistinsizleştirme ve imha operasyonunun Washington tarafından onaylandığı şeklinde anlaşıldı.

Avrupa başkentlerinden çıkan cılız sesler de 2.3 milyon Filistinli sivilin “ya bombardımanda ölmek ya da sürülmek” arasında bırakılmasını itiraz etmiyor. Dünya kamuoyunda yerleşen algı şudur: İsrail’in Batılı destekçileri Gazze’nin güneyine geçen sivil konvoyların vurulmasını, fosfor bombası kullanılmasını, hastane, fırın ve okulların vurulmasını, yani “büyük bir toplama kampında yaşayan Filistinlilerin” öldürülmesini seyrediyor. Yani bu ülkeler İsrail’in “işgal, katliam ve etnik temizlik” eylemlerini durdurmadığı gibi aksine onaylıyorlar. Zira BM yetkililerinin “Ortadoğu uçurumun kenarında” ya da “Gazze boğuluyor” feryatlarını Batı başkentleri duymuyor. Gazze yok edilirken Biden ve diğer Batılı liderlerin dudak ucuyla bahsettiği “Filistin devletinin” nasıl mümkün olacağını sorgulayan da yok. Türkiye’nin her platformda ifade ettiği üzere Gazze’ye acil olarak insani yardım ve koşulsuz ateşkes sağlanmalı. Filistin devletine giden diplomatik yol kararlılıkla açılmalı. Bu yolun ABD’nin liderliği olmadan açılamayacağı kesin. Katliamın durması için önerilen ateşkesi bile veto eden ABD’nin İsrail’in orantılılık ve hukuka göre davranmasını sağlamadığı bir ortamda Washington’dan bunları beklemek mümkün değil. Gazze’deki katliam ABD’nin sorumlu bir liderlik sergilemediğini bir kez daha teyit etti. Biden yönetiminin işine geldiğinde demokrasi ve insan hakları gibi söylemleri bile kullanma ihtiyacı hissetmediği ortada.

***

18 Ekim 2023 | ABD Başkanı Joe Biden (sol 3), resmi ziyaret kapsamında İsrail’e geldi. Başkan Biden, Başbakan Binyamin Netanyahu (sağ 3 ile Tel Aviv’de bir araya geldi. Görüşmeye ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de (sol 2) katıldı. ( GPO/ Handout – Anadolu Ajansı )

Biden’ın Netanyahu’nun amansız planlarına destek verdiği 18 Ekim günü Çin devlet başkanı Şi, Rus lider Putin’i ve küresel güney ve gelişmekte olan ülkelerin temsilcilerinden oluşan 140 heyeti 3. “Kuşak ve Yol” Uluslararası İş Birliği Forumu’nda ağırlıyordu. Bir yanda İsrail, Gazze ablukası ile ABD’yi yeniden Ortadoğu’ya geri çekiyor. Diğer tarafta Çin ve Rusya, Hint-Pasifik başta olmak üzere küresel siyasette başka bir güç denklemini hayata geçiriyor. Ukrayna’daki savaştan sonra belirginleşen büyük güç rekabeti Ortadoğu’da yeni krizleri üretecek bir yöne gidiyor. Biden yönetiminin İsrail politikası bölgedeki müttefikleri olan Mısır ve Suudi Arabistan’ı bile zorda bırakıyor. İsrail’i durdurmayan ABD, Batı merkezli dünya düzeninin tabutuna son çiviyi çakmakla meşgul.

***

Yazar hakkında

Prof. Dr. Burhanettin Duran

Genel Koordinatör
1993’te Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. 1993-2001 arasında Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde yüksek lisans ve doktora çalışmalarını tamamlamıştır. Çeşitli üniversitelerde görev yapan Duran, 2006’da doçent ve 2013’te profesör unvanlarını almıştır. Halen Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğretim üyesidir. Çok sayıda kitap ve dergide Türk düşünce tarihi, Türk dış politikası, İslamcılık, Avrupa, demokrasi ve sivil toplum konuları üzerine Türkçe ve İngilizce makaleleri bulunan Duran halihazırda SETA genel koordinatörü olarak görev yapmaktadır. Ekim 2018’de Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi olarak atanmıştır.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.