enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
12:05 TTI İzmir 2025: Turizmin Nabzı Bu Yıl İzmir’de Attı…
07:00 Bakan Fidan, 23. Doha Forumu kapsamında, basına açıklamalarda da bulundu…
00:57 CHP’nin Avrupa’nın Çöküşüyle Bütünleşme Programı-3 – Küresel sermayeye güvenceler
00:56 2026 FIFA Dünya Kupası’nda fikstür belirlendi…
00:30 Türk tarımında son yılların en dikkat çeken ve en çok kazandıran ürünlerinden biri gilaburu…
00:30 Kriter’in Aralık Sayısı Çıktı!
00:25 Dışişleri Bakanı Fidan,”Suriye hükümeti ve SDG kendi aralarında bir anlaşma yapabilirler”
00:23 Bakan Fidan, “Netanyahu’nun Gazze için kurulacak Uluslararası İstikrar Gücü’nde Türk birliklerini görmek istemiyor”
00:18 TCMB’nın 11 Aralık’taki Para Politikası Kurulu toplantısına sayılı günler kaldı…
15:28 KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman Seçmen Kitlesine Neyi Vaat Etti?
12:29 Haftayı Geri Sar:10 maddede bu hafta
10:59 İznik 1700 yıl sonra yeniden dünya gündeminde…
08:57 Dış Bakış Dergisinin “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI” Özel Sayısı Yayında
06:13 Türkiye’den NATO ve AB üyesi bir ülkeye ilk savaş gemisi satışı’dan notlar!
00:45 Karadeniz’de Ukrayna’nın Operasyonları
00:43 CHP’nin Avrupa’nın Çöküşüyle Bütünleşme Programı 2 – CHP’nin farklı kimlikleri
00:39 Erbil-Ankara hattında gerilim: ‘Maksadını aşan yorumlar endişe verici’…
00:38 Türkiye’de öğretmen istihdamı, köklü düzenlemeler içeren Öğretmenlik Mesleği Kanunu…
00:29 Dijital şiddet artıyor: Kadınlar daha fazla risk altında…
00:19 2026 Yılı Türkiye İçin Diplomasi Yılı mı Olacak?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Bakan Fidan, “Netanyahu’nun Gazze için kurulacak Uluslararası İstikrar Gücü’nde Türk birliklerini görmek istemiyor”

Bakan Fidan, “Netanyahu’nun Gazze için kurulacak Uluslararası İstikrar Gücü’nde Türk birliklerini görmek istemiyor”
7 Aralık 2025
7
A+
A-

* Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen 23. Doha Forumu kapsamında, “Newsmaker Interview” başlıklı oturumda The Guardian gazetesi diplomasi editörü Patrick Wintour’un sorularını cevapladı.

* İşte detayı!..

UHA / İnternational News Agency

Suriye hükümeti SDG'yle kendi anlaşmalarını yapabilir'' - Konya Yenigün Gazetesi Konya Haber Konya Haber

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan

DOHA, 07 ARALIK 2025 – Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “İsrailler tarafından gerçekleştirilen ateşkes ihlalleri gerçekten tarif edilemez düzeyde” olduğunu açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dan Gazze’deki İsrail ordusu birliklerini geri çekmesini isteyip istemeyeceği sorusunu cevaplayan Fidan, Trump’ın Netanyahu ile çok kapsamlı bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesi gerektiğini, Orta Doğu’da barışın öncülüğünü yapan ve bu sürecin sahibinin de Trump hükümeti olduğunu ve onlardan çok beklentilerinin olduğunu aktardı.

Fidan, “Sağlanmış olan ateşkes başarısızlığa uğrayabilir. İsrailler tarafından gerçekleştirilen ateşkes ihlallerinin gerçekten tarif edilemez düzeyde olduğunu söylemek gerekiyor ve bu süreç durma noktasına neredeyse gelmek üzere. İşte bu nedenle Başkan Trump, Netanyahu’yla detaylı bir görüşme gerçekleşecektir.” dedi.

Netanyahu’nun Gazze için kurulacak Uluslararası İstikrar Gücü’nde Türk birliklerini görmek istemediğini ve bunu gizlemediğini belirten Fidan, bu konuda Mısır ve İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Kurulu kararı gereği danışılması gereken ülkeler arasında olduğunu söyledi.

Sunucunun, “Başka ülkeler de Türkiye olmazsa biz bu güce katılmayız dediler” ifadesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Fidan, Uluslararası İstikrar Gücü’nün bir parçası olmaları halinde bölgede kolaylaştırıcı bir rol oynayabileceklerini belirterek, “Meşruiyetlerini arttırabiliriz ve halkın desteğini de alacağız. Endonezya, Azerbaycan, başka Müslüman Arap ülkelerle de yakın çalışıyoruz. Onlar da böyle bir tablo görmek istiyor. Yani kendileri birlik gönderebilmek için Türkiye’nin varlığını istiyorlar.” şeklinde konuştu.

Fidan, Uluslararası İstikrar Gücü konusunda gerçekçi davranılması gerektiğini, en başta ihtiyaç duyulan şeyin İsraillerle Filistinler arasındaki savaşı durdurmak olduğunu, bu nedenle Uluslararası İstikrar Gücü varlığına ihtiyaçlarının olduğunu söyledi.

Bakan Fidan: Suriye hükümeti egemen bir hükümettir ve SDG'yle kendi  anlaşmalarını yapabilir

 

İsrailler ve Filistinlilerin birbirlerine saldırmamalarını istediklerini vurgulayan Fidan, şunları kaydetti:

Öncelikli olarak savaşı durdurmanın yolu bu diye düşünüyoruz. Tekrar çatışmanın başlamasının önüne geçmenin yolu bu diye düşünüyoruz. Fakat Uluslararası İstikrar Gücü’nden şu ana kadar İsrail güvenlik güçleri tarafından tamamlanmamış bir görevin de tamamlanmasını bekliyoruz, aslında barış planında başka hükümler de var. Bu hükümler Gazze’deki güvenlik, emniyet güçleri, görev ve sorumluluklarla alakalı. Bu iki güç bu iki tarafı birbirinden ayırabilirsek ancak diğer meseleleri Gazze içindeki diğer meseleleri ele alabiliriz. İsrail bir tehdit olmamalı Gazze açısından, Gazze’de İsrail için bir tehdit olmamalı. Dolayısıyla Filistin idaresini rayına sokmalıyız. Emniyet güçlerini rayına sokmamız gerekiyor. İdari komitesine katılımı rayına sokmamız gerekiyor. Aynı zamanda en önemlisi barış kurulunu işletebilmemiz gerekiyor.

“Filistin’de normal bir hayatın tesis edilmesi gerekiyor”

Fidan, Hamas’ın beklentilerine ilişkin soruya, “Silahsızlanma sürecin ilk adımı olamaz. Her şeyi olması gereken sırayla yapmamız gerekiyor. Gerçekçi olmalıyız. Bir sorunu gizlemek ya da göz ardı etmek değil bu. Başarılı olmak istiyorsak gerçekçi olmalıyız.” diye konuştu.

Öncelikli olarak Uluslararası İstikrar Gücü’nün (ISF) konuşlandırılması gerektiğini söyleyen Fidan, “Filistin’in emniyet güçlerinin inşa edilmesi gerekiyor ve aşamalı olarak idareyi ele almamız gerekiyor. Yani bu polislik görevini, emniyet görevini Hamas’tan almamız gerekiyor ki insani yardım rahat bir şekilde Gazze’ye akabilsin.” değerlendirmesinde bulundu.

Fidan, Filistin’de normal bir hayatın tesis edilmesi gerektiğine işaret ederek, “İnsanlara umut vermemiz gerekiyor ki bu aktarım işini, görev aktarımı işini görüşebilelim.” ifadelerini kullandı.

ISF’nin önceki senaryolardan farklı olarak var olacağını vurgulayan Fidan, “Yani Hamas haricinde aktif bir polis kuvveti olacak. En önemlisi bölge ülkeleri, Şarm El Şeyh’te imza atan, Barış Deklarasyonu’nu yapan Katar, Mısır, Türkiye gibi ülkeler, Arap Ligi üyesi ülkeler, İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri şu ya da bu şekilde harfiyen bu anlaşmanın uygulanmasını sağlamak durumundalar. Hamas ya da Filistin’in herhangi bir işlevi bu barış planının uygulanmasından sapmaya gidemez.” şeklinde konuştu.

Fidan, “ISF’in ivme kaybetmesi riski” üzerine sorulan soruya şu yanıtı verdi:

ABD tarafındaki kişiler Gazze’de arabuluculuk yapıyorlar. Aynı zamanda Ukrayna-Rusya arasında da arabuluculuk yapıyorlar aynı kişiler. Gündemleri yoğun ancak (ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi) Steve Witkoff’la temas halindeyim. Diğer dostlarımızla (ABD Dışişleri Bakanı) Marco Rubio ile temas halindeyim. Halihazırda problemin ağırlığının farkındalar. Zamanında müdahale etmeleri gerektiğini biliyorlar ki ikinci aşamaya geçilebilsin. Aksi takdirde ivme kaybı yaşanır. Çünkü Hamas kendilerinden talep edilenleri neredeyse tamamen yerine getirdi. Rehinelerin ve rehinelerin naaşlarının teslim edilmesiyle ilgili olarak tek bir naaş eksik var.

“Hiç kimse İsrail’i durduramıyor gibi görünüyor”

Fidan, İsrail-Filistin arasında 10 Ekim’de sağlanan ateşkeste Türkiye’nin garantör değil üç ülkeyle birlikte “imzacı” olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

Barış planına imza attık Katar ve Mısır’la birlikte. Biz garantör olmakta bir sakınca görmüyoruz. Garantörlük sorumluluklarını taşımakta bir sakınca görmüyoruz. Her gün ihlallerin yaşanması, bu barış sürecinde, ateşkes sürecinde ateşkesin her an durabileceği, sona erebileceği anlamına gelebilir. Çünkü hiç kimse İsrail’i durduramıyor gibi görünüyor ve tam olarak savaşın başından bu yana yaşadığımız problem de bu.”

Fidan, sahada güvenilir bir mekanizma olmadıkça “hiç kimsenin güç kaldıracını İsrail’e karşı kullanamadığına” dikkati çekerek, “Sadece ABD İsrail’i durdurabildi. Ve sadece belirli sayıda ülke bir araya gelerek Amerikan hükümetini ikna edebildi. Bir zincirleme reaksiyon yaşandı. Biz Amerikalılarla konuştuk ve onlar sorunun ağırlığını kabul ettiler.” yorumunda bulundu.

Bakan Fidan, “İsrail’i ve Netanyahu’yu tek başına bırakırsak akıllarında tek bir şey var, Gazze’ye girmek, Gazze’yi Filistinlilerden arındırmak. İki metodolojileri var bununla ilgili olarak, ya Gazze’yi yaşanamayacak bir yere dönüştürmek ki böylece geri kalan Filistinlileri de başka bir yere yollayabilsinler ya da şu ana kadar yaptıkları gibi Filistin nüfusunu öldürmeye devam edecekler.” dedi.

“İsrailliler için işkence bir intikam eylemi”

Binlerce kadın ve erkek mahkumun İsrail’in işkencesine maruz kaldığını belirten Fidan, “Uluslararası toplum olarak bu konuda bir şeyler yapmamız gerekiyor.” diye konuştu.

Fidan, bunun bir insanlık trajedisi olduğuna işaret ederek, “Ne yazık ki ihtiyaç olduğu kadar dikkat çevrilmiyor bu konuya. Çünkü işkence burada sistematik hale gelmiş. Çünkü İsrailliler için bu bir intikam eylemi. Filistinli mahkumlara hapishanede işkence etmek bir intikam aracı. Bütün bunları ifşa ediyor insanlar. Vicdanları razı gelmiyor bu yaşananlara. Biz ancak bu sayede sistematik olduğunu anlayabiliyoruz işkencenin.” ifadelerini kullandı.

Uluslararası toplumun İsrail’in işkencelerini durduramadığını ancak yapılabilecek başka şeyler olduğunu dile getiren Fidan, şunları söyledi:

Son yıllarda bunu başarmaya çalışıyoruz. Bütün başkentlerde insanları, gençleri, İsrail karşıtı, İsrail’in soykırımına karşı protestolarda görüyorsunuz. Filistin’i bir devlet olarak tanıyan ülkelerin sayısı artıyor. Filistin davası zemin kazanıyor. Ancak aynı zamanda şiddetin dozu da artıyor. Bence Sayın Netanyahu, İsrail’in geleceğine çok kötü zararlar veriyor. İsrail devletine çok kötü zarar veriyor.

Fidan, Karadeniz’de uluslararası sularda seyreden gemilere düzenlenen saldırılarla ilgili hem Ukrayna hem de Rusya tarafıyla görüştüklerine işaret ederek, “Bizim için çok hassas bir husus. Ticaret yollarının hedef alınmasını istemiyoruz. Ticaret gemilerinin vurulmasını istemiyoruz. En baştan beri bizde kaygı uyandıran hususlardan biriydi. Bu, savaşın tırmanması anlamına geliyor hem coğrafi anlamda hem de metodoloji çeşitlenmesi anlamında.” diye konuştu.

Bakan Fidan, ABD’de Başkan Donald Trump imzasıyla yayımlanan ulusal güvenlik stratejisinde “en geç birkaç on yıl içinde bazı NATO üyelerinin çoğunluğunun Avrupalı ​​olmaması oldukça olası” değerlendirmesine ilişkin, “NATO çevrelerindeki tartışmaların beni etkilemesine izin vermiyorum. Çünkü NATO komitesinde AB ve AB dışı NATO üyeleri tartışması yürütülüyor. Şimdi NATO çevrelerinde aslında var olan bir tartışma bu. Avrupa Birliği’nin hep kendi güvenlik mimarisini inşa etmesinden bahsediyoruz. Ama NATO var tabii bir yandan. NATO olduğu için de ‘Ayrı bir güvenlik mimarisine ihtiyaç yok.’ deniliyor. Bu tartışmanın özü aslında bu ifade.” görüşünü paylaştı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.