Araştırma: Su içmeyen çocuğun başarısı düşüyor, büyümesi yavaşlıyor

* Çocukların yeterli su içmemesi çok sayıda ve ciddi soruna yol açıyor. Obezite, diş çürüğü, öğrenme güçlüğü ve büyüme geriliği bunlardan sadece birkaçı.
* Detayı bültenimizde!…
UHA/ İnternational News Agency
Gazeteci* Mesude DEMİR
ANKARA, 09 TEMMUZ 2025 – Amerika’da yapılan bir çalışmada çocukların neredeyse yarısının yetersiz su aldığı tespit edildi. Başka araştırmalar yemek veya içeceklerden alınan su miktarının günlük ihtiyacın ancak yüzde 22’si olduğu söylüyor. İnsanların uzun yaşadığı Yunanistan, Güney Kore gibi ülkelerde ise kişi başı su içme oranı daha yüksek.
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Özgür Pirgon suyun çocukların sağlığı üzerindeki önemini anlattı.
Yeterli su içmek halsizlik ve dikkatsizliği engeller
Susuz kaldığımızda bazı hormonların salınımıyla beyne susuzluk uyarıları gönderilir. Bu hormonlarla vücut tekrar düzenlenir (anjiotensin, atrial natriüretik peptit, vasopressin vb.) ve su ihtiyacı belirginleşir. Susuzluğu gidermek için özellikle soğuk su içme ihtiyacı duyarız. Su yerine soğuk, kalorili içeceklerse geçici olarak susuzluğu baskılar.
Pirgon baskılananın aslında susuzluk hissi olduğunu ama vücuttaki su ihtiyacının artarak devam ettiğini hatırlattı ve ekledi: “Şekerli içecek kan akışkanlığını daha da artırır ve susuzluğu daha da belirgin hale getirir. Bu nedenle suyun yerini hiçbir içecek tutamaz.”
Yeterli su alımıyla halsizliğin ve dikkatsizliğin (düşünme zayıflar) önüne geçilebilir.
Susuzluk büyümeyi yavaşlatıyor
Suyun büyümeyle de ilgisi var. Bazı hormonların düzenlenmesi suyla ilişkili. Uzun süreli yetersiz su alımı halinde hormon merkezleri olan hipotalamus ve hipofizin kanlanması azalır. Pirgon “Uygun düzeyde hormon salgılanması gerçekleşmez ve çocuğun sağlıklı büyümesi görülmez. Boy uzamasında önemli rolü olan gece büyüme hormonu salgısı da düşük seviyede kalabilir” dedi.
Yetersiz su alımı nedeniyle birçok organa yeterli ve düzenli kan akımı sağlanmaması sonucunda ergenlik hormonlarında (erkeklerde testisten testosteron, kızlarda yumurtalıklardan östrojen salgılanması) azalma görülüyor. Pirgon bu durumun su alımıyla düzeldiğini hatırlattı.
Sınavdan önce su içmek kaygıyı azaltıyor, başarıyı yükseltiyor
Okul başarısının, öğrenme kabiliyetinin, kısa süreli hafıza ve konsantrasyonun su alımıyla doğru orantılı olarak arttığını vurgulayan Pirgon şöyle devam etti: “Yurtdışında yapılan bir çalışmada benzer dört sınıfın birine su sebili, birine kahve otomatı, diğerine hazır içecek makinesi yerleştirilmiştir. Dördüncü sınıfa ise herhangi bir içecek makinesi konulmayıp yıl sonunda dört sınıfın sınav ortalamaları değerlendirildi.
Su sebili olan sınıfın başarısı diğer sınıflara göre yüksek iken kahve otomatı bulunan sınıf en düşük ortalamaya sahip olmuş. Böylelikle kahve içiminin çocuklarda canlılığı (kalp hızını) artırır iken düşünme kabiliyetinde önemli bir artış sağlamadığı ve kahvenin diüretik (idrar çıkışını artıran) etki yaptığı bildirildi.
Farklı çalışmalarda bireyin susadığında beyin fonksiyonlarının yavaşladığı ve susuzluk hissi ortadan kalktığında zihinsel kapasitenin arttığı gözlendi.
Araştırmacılar ayrıca, sınav öncesi su alımının öğrencilerin sınav kaygısını azalttığı ve sınav sorularına daha kolay odaklandıklarını belirtiyorlar.”
Az su içen çocuklar obeziteye daha yatkın
Su içme alışkanlığı yetersiz olan çocuklar daha fazla kilo alıyor ve obeziteye daha yatkınlar. Oyun sonrası terleyen ve susayan çocuğa sunulan kalorili içecekler de kilo aldırıyor. Televizyon veya bilgisayar karşısında hareketsiz kalan çocuğa heyecanlandığında uyarılan susama merkezini baskılamak amacıyla yüksek şekerli sıvılar verilmesi veya bunlara yönelmesi hızlı kilo alımına yol açıyor.
Susayan bir çocuğun alması gereken su miktarının daha da arttığını belirten Pirgon, “Hatta susadığı zaman abur cubur denilen kalorili yiyeceklerle beraber şekerli içecekleri tüketmesi ile su ihtiyacını karşılamaya çalışacaktır.
Halbuki acıkmayan bir çocuğun rahatlamak amacıyla su içmek yerine “yemek yemesi” veya “soğuk bir içeceğe” yönelmesi obeziteyi tetikliyor. Zamanla bu alışkanlık obeziteyle birlikte kolesterol yüksekliği, diyabet ve kalp hastalıklarını da beraberinde getirecektir.
Almanya’daki bazı okullarda eğitimlerle yapılan su kampanyası ile çocukların su alımlarının günde 1.1 litre arttığı ve obezite riskinin yüzde 31 azaldığı rapor edilmiş.”
Sporcu çocukların susuz kalması hasta ediyor
Özellikle terleyen çocukların terle kaybettikleri mineralleri tamamlamaları ancak su alımı ve içerisindeki minerallerle mümkün olabiliyor. Spor/aktivite sonrası çocukların mineralden fakir su veya şekerli içecekleri tüketmeleri kaslarda güçsüzlük, kabızlık, sık hastalanma ve halsizliğe sebep oluyor Pirgon, “Ayrıca saf suyun pH değeri 7.0. Uzun süre saf su tüketimi ile vücudun pH dengesi (7.35) asidoza doğru kayar. Asidotik durum sonrasında elektrolit dengesizliği ve sağlık sorunları ortaya çıkabilir” dedi.
Öte yandan çocuğun yetişkin dönemde de yetersiz su içme alışkanlıklarına devam etmesi halinde uzun vadede başta kalp hastalıkları olmak üzere şeker hastalığı, böbrek rahatsızlıkları (taşları), cilt bozuklukları, kemik hastalıkları (osteoporoz), performans düşüklüğü (halsizlik) gibi sorunlar baş gösteriyor.