Rusya’da bilime ve akla yatırım

* Rus uzmanlar, Kamçatka Yarımadası’nda geçen hafta meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki depremle yaklaşık iki buçuk yıl önceki Kahramanmaraş depremlerini karşılaştırdı.
* İşte detayları!…
UHA/ İnternational News Agency
Haber* Fuad SAFAROV
MOSKOVA, 05 AĞUSTOS 2025 – Medya Günlüğü’nden Gazeteci Fuad SAFAROV’un haberine göre, Rusya Savunma Bakanlığı’na ait Zvezda TV kanalının sorularını yanıtlayan Yer Fiziği Enstitüsü araştırmacılarından Aleksandr Jigalin, Türkiye’deki depremlerden farklı olarak Kamçatka’daki şiddetli depremin nispeten az hasara yol açmasını şöyle açıkladı:
“Öncelikle, Kamçatka’da uzun süre çalışmalar yapıldı. Sismik güçlendirme önlemleri alındı. Yani yıkılabilecek yapıları güçlendirdiler. Türkiye’de ise, 2023 yılında Türkiye’de birkaç deprem yaşandı. Aynı anda birden fazla levha, senkronize olmayan bir şekilde hareket etti.”
Govorit Moskva Radyosu programına konuk olan Rusya Bilimler Akademisi Deprem Tahmin Teorisi ve Matematiksel Jeofizik Enstitüsü Müdürü Pyotr Şebalin ise, “Şubat 2023’te Türkiye’deki deprem tam şehrin içinde meydana geldi. Depremin merkez üssü şehrin altındaydı ve yüzeye çıkarak bazı binaları kelimenin gerçek anlamıyla yıktı” diye konuştu.
Kamçatka’da yaşanan depremi de yorumlayan Şebalin, “Merkez üssü Petropavlovsk-Kamçatski kentine yaklaşık 100 kilometre uzaklıktaydı, bu nedenle dalga şehre ulaştığında etkisi büyük ölçüde zayıflamıştı. İkinci faktör ise iyi inşaat yapmamızdı. Standartlara uyduk ve eski binaları güçlendirmek için önlemler aldık. Yetkililer bu konuya çok dikkat ediyor” dedi.
Vsem.ru haber sitesi de Kamçatka depremi için, “Yıkım önlendi çünkü binalar en başından itibaren 9-10 şiddetindeki sarsıntılara dayanacak şekilde tasarlanmıştı. Rusya’da sıkı bir deprem imar sistemi var. Tehlikeli bölgelerdeki inşaatlar, kat sayısı ve malzeme türüyle sınırlı; konut ve kamu binaları için maksimum yük hesaplamaları zorunlu” diye yazdı.
Türkiye ile kıyaslama yapılan makalede, “Ancak komşu Türkiye’de işler farklı. 1960’lardan beri yetkililer düzenli olarak güvenlik ihlalleriyle ilgili inşaat afları çıkarıyor. Bu tür afların sonuncusu 2018’de uygulandı, yakında yeni bir af planlanıyor” denildi.
Türkiye’de “af kapsamında” inşa edilmiş yaklaşık 13 milyon binanın bulunduğuna dikkat çekilen yazıda, “Son felaketlerin yarattığı büyük mağdur sayısı ve yıkım, sorumsuz inşaat politikalarının doğrudan bir sonucuydu. Türk mühendisler bile bu tür afları suç olarak nitelendiriyor. Ancak yetkililer, bu yaklaşımı değiştirmek yerine imtiyazları genişletiyor. Bu nedenle Rusya sağduyu mühendisliğinin bir örneği gibi görünüyor” değerlendirmesi yapıldı.
Daha önce de Rus medyasının sorularını yanıtlayan Şebalin ve Jigalin, İstanbul’da meydana gelebilecek daha şiddetli bir depremin yoğun inşaat yapılanması nedeniyle faciaya yol açabileceği uyarısında bulunmuştu.
Deprem raporu
Temmuz 2023’de Rusya Federasyonu İnşaat Bakanlığı Merkezi Araştırma ve Tasarım Enstitüsü (TsNIIP) uzmanları, 6 Şubat depremleriyle ilgili dikkat çekici bir rapor hazırladı. Enstitü çatısı altında yer alan Şehir Planlama Güvenliği Dairesi Başkanı Rüstem Akbiyev, kuruma bağlı Rus bilim adamlarının Kazakistanlı uzmanların da katılımıyla Türkiye’de deprem sonucu binaların toplu çökme nedenlerinin belirlenmesi amacıyla aylar süren kapsamlı bir araştırma yaptığını söyledi.
Akbiyev’in sunduğu raporda 6 Şubat depreminde yıkılan ya da ağır hasar gören yapılarla ilgili şu tespitler sıralandı:
–Yıkımın büyük boyutta olması binaların yapımında bölgedeki sismik aktivite özelliklerinin ciddiye alınmamasından kaynaklanıyor.
-Depreme dayanıklı inşaat kurallarında eksiklikler, kusurlar ve ihlaller var.
-Malzemeden tasarruf etmek için mantık ölçüleri aşılmış.
-İnşaatların kalitesi düşük.
-Kent planlaması yetkilileri sorumluluklarını yerine getirmemiş.
-Binalar yapım sonrası yeterince denetlenmemiş.
***
Yazar hakkında