enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
09:56 Artan yapay zeka uygulamalarıyla 2027 yılında 4.2-6.6 milyar metreküp su tüketilebileceği tahmin ediliyor.
09:09 CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, “Antidepresan Kullanımı 20 Yılda 16 Kat Arttı!”
08:41 SPD Başkanı Yıldız: Su olmayınca teknoloji yetersiz, yönetim çaresiz kalır. Krizi değil riski yönetebiliriz.
08:12 Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 68’i şehirlerde yaşayacak.
07:29 Avrupa’da savaş çanları: Refah devrinin sonu mu?
06:58 Terörsüz Türkiye Perspektifinde PKK’nın silah bırakması: Akademik Bakış Açısı
06:50 Kocaeli Milletvekili Gergerlioğlu sordu Bakan Uraloğlu cevapladı: “Ulaşımda kredi kartı kullanımında komisyon alınamaz!”
00:56 Nar kabuğundan geleceğe: SosyalUp Etki Odaklı Sohbetler’in yeni konuğu Yugen Company Kurucusu İpek Tüysüzoğlu oldu
00:52 Türkiye-Irak arasında 1973 yılından bu yana yürürlükte olan Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması, 27 Temmuz 2026’da sona erecek.
00:33 Kocaeli’nin Gölcük ilçesine yeni bir eğitim yatırımı: 35 derslikli ilkokulun temeli atıldı
00:24 Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, Bahçeli’nin “1 Kürt, 1 Alevi cumhurbaşkanı yardımcıs
00:23 Göçmen İstemeyen İtalya Neden 500 Bin İşçi Arıyor?
00:10 Kıbrıs Meselesinde Yeni Temas, Eski Çıkmaz: New York Görüşmesi
00:07 Nizip Ticaret Odası’nın (NTO) girişimiyle Schengen vize sorunu çözüme kavuşuyor
11:51 Salzburg Mozarteum Üniversitesi’ne ikincilikle kabul edilen 12 yaşındaki Elif Naz Ertuğrul
09:01 Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Demir partisinden istifa etti.
08:36 ‘GÖKÇE’ ile hedef tam isabetle vuruldu
07:20 Türk savunma sanayisi bünyesindeki yenilikçi teknolojiler kullanılarak “lazer silahlı hibrit araç” çözümüne imza atıldı.
06:55 Milli Eğitim Bakanı Tekin, “Bakanlıkta çok yoğun bir yapay zeka hamlesi başlattık”
06:53 Gazze Neden Sahipsiz?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Göçmen İstemeyen İtalya Neden 500 Bin İşçi Arıyor?

Göçmen İstemeyen İtalya Neden 500 Bin İşçi Arıyor?
23 Temmuz 2025
20
A+
A-

* Göçmenlikle mücadele vaadiyle iktidara gelen Meloni hükümeti, şimdi de AB dışından yarım milyon işçi çağırıyor. Peki bu hamle, Meloni’nin sert politikalarıyla nasıl bağdaşacak? Türkiye için ne gibi fırsatlar doğuruyor? Dosya haberimize özel açıklamalarda bulunan DİPAM Başkanı Dr. Tolga Sakman konuya ilişkin, “Bu karar, özellikle sağ seçmen açısından ‘yumuşama’ olarak algılanabilir” dedi.

* İşte ayrıntılar!…

UHA/ İnternational News Agency

Merve Gürbüz adlı kullanıcının profil fotoğrafı

Yazar* Merve GÜRBÜZ

İSTANBUL, 23 TEMMUZ  2025 – Türkiye’nin saygın,  güvenilir haber portalı FOKUS+’nın deneyimli uzman yazarlarından Merve GÜRBÜZ, FOKUS+için kaleme aldığı “Göçmen İstemeyen İtalya Neden 500 Bin İşçi Arıyor?” başlıklı yazısında, İtalya kabinesinin, 2026–2028 döneminde AB üyesi olmayan yaklaşık 500 bin yabancı işçiye çalışma vizesi verilmesine onay verdiğine dikkat çekiyor.

Yazar Merve GÜRBÜZ’ün yazısını ayrıntıları şöyle:

Hükümet, bu kararla tarım, turizm ve ev hizmetleri gibi iş gücü açığının yaşandığı sektörlerdeki ihtiyaçları karşılamayı hedeflerken, söz konusu adım Meloni yönetiminin göçmen karşıtı sert söylemiyle çelişen bir hamle olarak değerlendirildi.

Toplam 497.550 kontenjan öngörülüyor

İtalya hükümeti, gelecek üç yılda toplam 497.550 kontenjan öngörüyor. Buna göre 2026’da 164.850, 2027’de 165.850 ve 2028’de 166.850 yeni işçinin ülkeye gelmesi planlanıyor.

Öte yandan bu düzenleme, Meloni yönetiminin göreve geldiği 2022’den bu yana ikinci kez benzer bir adım atması anlamına geliyor.

Hedef sektörler neler?

Kabineden yapılan açıklamada, toplam kotaların 230.550’sinin tam zamanlı çalışma, 267.000’inin ise tarım ve turizm sektörlerinde mevsimlik çalışma için ayrıldığı duyuruldu.

Buna ek olarak ev işçisi ve yaşlı bakım sektörleri için de yıllık binlerce kontenjan tahsis edildi.

Ayrıca tarım sektörünün önde gelen kuruluşu Coldiretti ise kararı tarlalara işçi sağlama yolunda “önemli bir adım” olarak değerlendirdi.

Kabine ayrıca, hedef ülkeler arasında düzensiz göçü engellemeye yardımcı olanlarla işbirliğini pekiştireceğini, yüksek vasıflı işçilere yönelik ayrı kontenjanlar uygulayacağını da bildirdi.

Kamuoyundan tepkiler…

Karara tepkiler ise karışık oldu. Çiftçi temsilcileri ve işverenler genel olarak memnun. Buna karşılık sendikalar ve göçmen hakları savunucuları, kontenjanların kağıt üstünde kalabileceği endişesini dile getiriyor.

İtalya’nın en büyük işçi sendikası CGIL yöneticileri, 2023-2024’te verilen kontenjanların sadece yüzde 7,5–7,8’inin çalışma iznine dönüşebildiğine dikkat çekerek, planın işgücü piyasasındaki yapısal sorunlara yanıt vermediğini savundu.

Bu karar, İtalya’nın demografik ve ekonomik gerçeklerinden kaynaklanan bir ihtiyaç sinyali olarak da görülebilir. Çünkü, Meloni hükümeti son dönemde yasa dışı göçü sert önlemlerle caydırmaya çalıştı. Ayrıca, limanları kapattı, kurtarma gemilerine engeller koydu ve geri dönüşleri hızlandırdı. Yeni işçi alım kararı ise bu sert güvenlikçi söylemin yanında biraz çelişti gibi görünüyor. Peki ya, İtalya’nın yeni vize kararı, Meloni hükümetinin göç politikasında dikkat çekici bir esnemeye işaret ediyor olabilir mi? merak konusu…

Bu adım siyasi açıdan ne anlama geliyor?

Dr. Tolga Sakman – DİPAM Başkanı

Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanı, Dr. Tolga Sakman’ın Fokus+’a özel yaptığı açıklamada, Giorgia Meloni’nin iktidara gelişini, özellikle yasa dışı göç karşıtı söylemler ve “İtalya İtalyanlarındır” teması üzerinden şekillendirdiğine dikkat çekerek devamında şu ifadelere yer verdi:

“Bu bağlamda, 500.000 kişilik yasal işçi alımına kapı açılması ilk bakışta retorikle çelişiyor gibi görünebilir. Ancak burada aslında dikkat edilmesi gereken, hükümetin yasa dışı göç ile yasal göç arasında net bir ayrım yapma çabası. Bu karar, Meloni’nin göç politikasında bir ideolojik değişimden çok, gerçekçi bir esneklik göstergesi.

Siyasi açıdan bu adım, bir denge arayışına işaret ediyor. Hükümet bir yandan sert güvenlikçi çizgiyi korurken, diğer yandan ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda kontrollü ve düzenli göçe kapı aralayarak pragmatist bir tutum sergiliyor. Bu sayede hem içerideki muhaliflerinin hem de özellikle bazı Avrupa ülkelerindeki aktivist grupların baskılarına karşı daha meşru bir zemin oluşturuyor hem de İtalyan iş dünyasının taleplerine kulak verdiğini gösteriyor.

Ayrıca geçmiş yıllarda da benzer kotalar duyurulduğunda bu kotaların tam doldurulamadığı görülüyor. Bu da ilan edilen kotaların kullanım şartlarına dikkat çekiyor.”

Yaşlanan İtalya’nın iş gücü açığı

Bu karar, İtalya’nın demografik ve ekonomik gerçeklerinden kaynaklanan bir ihtiyaç sinyali olarak da okunuyor. Ülke nüfusu hızla yaşlanıyor; 2024’te doğumlardan 281 bin daha fazla ölüm gerçekleşti ve on yıldır devam eden düşüşle nüfus 58,93 milyona geriledi.

Lamborghini SpA fabrikasında bir işçi.Fotoğrafçı: Alessia Pierdomenico

Dr. Sakman bu noktada vize programının ekonomik gerekçelerine dikkat çekiyor:

İtalya’nın karşı karşıya olduğu en kritik yapısal sorunlardan biri demografik daralma. Doğum oranlarının düşüklüğü, nüfusun yaşlanması ve genç iş gücünün azalması, ekonominin birçok alanında üretim ve hizmet kapasitesini tehdit ediyor. Özellikle tarım, inşaat, yaşlı bakımı ve bazı sanayi kolları ciddi iş gücü eksikliğiyle karşı karşıya.

500.000 kişilik yasal işçi alımı bu noktada demografik erozyonun etkilerini sınırlama ve üretkenliği koruma amacı taşıyor. Sadece geçici bir çözüm değil, aynı zamanda uzun vadede sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği için de önemli. Zira yaşlanan nüfusun emeklilik yükünü kaldırabilmek için çalışan sayısının artırılması şart.”

Düzensiz göçü azaltır mı?

Yasal göç yollarının açılmasının düzensiz göçle mücadelede etkili bir araç olabileceğini ancak tek başına yeterli olmayacağını ifade eden Dr. Sakman devamında şu ifadelere yer verdi:

“Kaçak göçün temel nedenleri arasında sadece iş arayışı değil; siyasal istikrarsızlık, savaş ve iklim değişikliği gibi yapısal sorunlar da yer alıyor. Bu nedenle, yasal işçi kotasının artırılması, bu çok boyutlu sorunun sadece ekonomik ayağına müdahale edebilir.

Ancak bu tür programlar kayıt dışılığı azaltmak, işçi sömürüsünü engellemek ve göçmenlerin sosyal entegrasyonunu kolaylaştırmak açısından önemli adımlardır. Üstelik sektörlere göre belirlenmiş sayılar işçilerin istihdam hız ve koşullarını pozitif yönde etkileyebilir. Özellikle düzenli vizeyle gelen işçilerin, daha güvenli çalışma koşullarına sahip olmaları ve sosyal güvenlik sistemine dahil edilmeleri, hem bireysel refah hem de kamu düzeni açısından olumlu sonuçlar doğurur. Bu politikanın başarısı, ne ölçüde uygulandığına ve denetim mekanizmalarının gücüne bağlı olacaktır.

İtalyan Hükümeti, kotaların yasal ve kontrollü bir göç mekanizması yürürlüğe koyarak göçmen işçilerin menşe ülkeleri ile temel iletişim kanalları açmasına izin verdiğinin altını çiziyor ve böylece düzensiz giriş ve kalıcılık olgularıyla mücadele etmek için kıymetli bir araç olarak lanse ediyor.”

Taviz mi, zorunluluk mu?

Kararın aşırı sağ seçmen ve koalisyon ortakları üzerindeki etkisi de merak konusu. Dr. Sakman’a göre bu karar, özellikle sağ seçmen açısından ‘yumuşama’ olarak algılanabilir. Ancak hükümetin bu kararı bir “teknik düzenleme” olarak sunması, içerideki muhalefeti sınırlandırabilir:

“Koalisyon ortakları açısından, bu tür kararlar ekonomik gereklilikler üzerinden rasyonel bir zemine oturtulduğunda destek görebilir. Özellikle iş dünyasına yakın olan kesimlerin, iş gücü ihtiyacının giderilmesi noktasında bu adıma olumlu yaklaşması muhtemel. Bu etkiyi yaratabilmek adına sektör kotalarının işverenlerle birlikte belirlenmesi ve sürdürülmesi gibi formüller kullanılacak gibi. Meloni’nin hem partisini hem de seçmen tabanını ikna etme sürecindeki başarısı, bu kararın sürdürülebilirliğini belirleyecek.” 

Ayrıca, Meloni’nin ABD eski Başkanı Donald Trump ile kurduğu özel ilişki ve bu ilişkiye dayalı ekonomik beklentilerin, bu süreçte siyasi güvence oluşturduğuna da dikkat çekiliyor.

Türkiye için fırsat mı?

İtalya’nın açtığı yeni vize programı, Türkiye’den gidecek nitelikli işçiler için de yeni kapılar aralayabilir. Dr. Sakman, Türkiye-İtalya ilişkilerinin ivme kazanmasıyla bu fırsatın değerlendirilebileceğini belirtiyor:

Eğer İtalya bu programı meslek gruplarına göre şekillendirirse; sağlık, bakım hizmetleri, inşaat ve tarım gibi sektörlerde Türkiye’den işçi talebi artabilir. Bu aynı zamanda Türkiye-İtalya ilişkilerine sosyal bir boyut da kazandırır ve iki ülke arasında göç ve istihdam odaklı yeni iş birliklerine kapı aralayabilir.

Ayrıca Türk ve İtalyan şirketlerinin daha fazla işbirliği ve birliktelik kurma ihtimali göz önüne alındığında, yakın zamanda artacak olan yüksek eğitimli kalifiye işçi talebini diğer işçi ihtiyaçları ile birleştirmekte kolaylaşabilir.”

***

Yazar hakkında

Merve Gürbüz, İstanbul Aydın Üniversitesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı bölümünden lisans derecesiyle mezun oldu. Kariyerine Kanal 7 Medya Grubu’nda muhabir olarak başlayan Gürbüz, saha haberciliği, haber yazımı ve montaj süreçlerinde önemli deneyimler edindi.

Sonraki yıllarda Aylak Dergi ve Kıyı’Da Dergi’de yazar ve editör olarak görev aldı. Ardından Türkiye Gazetesi’nde haber editörü ve video haber sorumlusu olarak çalıştı. Şu anda Ufuklar Medya çatısı altında, Fokus+ platformunda Web Yayın Editörü olarak görevine devam etmektedir.

Aynı zamanda sosyal medya içerik üreticiliği ve marka iletişimi (PR) alanlarında da aktif olan Gürbüz, Ozge Atelier markasının dijital içerik üretimi ve tanıtım süreçlerini yönetmiştir.

Araştırmacı habercilik, dosya haber, medya okuryazarlığı, fotoğrafçılık ve edebiyat gibi alanlara ilgi duyan Gürbüz, medya dünyasında üretmeye ve içerik geliştirmeye devam etmektedir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.