Gazeteci* Emre BAŞARAN, EuroNews
İSTANBUL, 10 MAYIS 2025 – Gazeteci Emre BAŞARAN’ın haberine göre, Esila Ayık, bir üniversite öğrencisi. Belçika’da fotoğrafçılık tahsiline devam ederken, iki buçuk yıldır gelmediği ülkesine bir ziyaret gerçekleştirdi ve bu ziyaret, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne yollanmasının ardından patlak veren protestolara denk geldi.
Kadıköy’de katıldığı bir protestoda elindeki dövizle fotoğrafı çekildikten sonra bulunduğu eve düzenlenen polis operasyonu sonucunda tutuklanan Ayık, 9 Nisan’dan beri Bakırköy Kadın Cezaevi’nde kalıyor.
Perşembe günü, Ayık’ın tutukluluğuna dair ilk karar açıklandı ve öğrencinin tutukluluğuna devam kararı verildi. Buna mukabil, Ayık’ın pek çok rahatsızlığı bulunuyor ve cezaevinde kalması sağlık riski teşkil ediyor.
Euronews Türkçe, Esila Ayık’ın avukatına ulaştı. Avukat Göksun Canberk Uluğ, Ayık’ın üstüne atılı suçun yatarı olmadığını vurguluyor, bilhassa sağlık sorunları sebebiyle bir an önce cezaevinden salıverilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Öncelikle Esila Hanım’ın hikayesini anlatır mısınız?
Esila, Belçika’da fotoğrafçılık okuyor. Türkiye’de iki senedir gelmiyordu. Türkiye’ye geliyor, bir süre sonra tutuklu gençlerle dayanışma konserine gidiyor, fotoğrafçılık okuduğu için, fotoğraf çekmek için.
Sonra o “Diktatör Erdoğan” pankartıyla bir hatıra fotoğrafı çekiliyor. Bununla fotoğraf çekilirken o sırada, bir sivil polis gelmiş. Fotoğrafını çekmiş Esila’nın. Oradan tespit etmişler, polis evine gitmiş. Arkadaşında kalıyordu o gece. Abisi arıyor Esila’yı, polislerle görüşüyor Esila. Polis diyor ki “İfadeni alıp bırakacağız. Zaten yurt dışında okuyormuşsun, yakalama kararı çıkarsa daha kötü olur” vesaire diyorlar. Biraz böyle korkutuyorlar. O da evin konumunu atıyor abisine. Abisi de polislere atıyor.
Direkt pijaması ile gözaltına alıyorlar. Bir gün Vatan Emniyet’te kalıyor. Ertesi akşam adliyeye sevk ediyorlar. Sonra tutuklayıp Bakırköy Kadın Cezaevi’ne yolluyorlar.
Mahir Polat’ın da Esila Hanım gibi sağlık
sorunları oldu ve ardından tahliye edildi. İstanbul Tabipler Odası’nın Esila Hanım’ın cezaevinde kalmaması gerektiğiyle ilgili bir görüşü de var. Esila Hanım neden hala içeride?
İki buçuk hafta önce biz zaten tutukluğa itiraz etmiştik. O dönem de sağlık durumu dikkate alınmadan reddedildi itirazımız. Şimdi de mahkemede biz dedik ki “İstanbul Tabip Odası’nın beyanı da var” dedik. Hakim de “okudum, gördüm” dedi. Ama yine de tutukluluğun devamına karar verildi.
Bunun haricinde siz tutukluluğun sona erdirilmesi, tutuksuz yargılama için başka ne belgeler sundunuz?
Esila’nın 2017-2022 arasını kapsayan, beş senelik bütün sağlık kayıtları, epikriz raporu, tahliller… Yaklaşık 133 sayfa tuttu. 2017-2022 arası sadece bu… Belçika’da doktora gidiyor bu rahatsızlıkları için. Belçika’daki doktorundan da rapor aldık. “Cezaevinde kalmaya elverişli değildir” yazıyordu Belçikalı doktorun İngilizce raporunda. Onu da sunduk. Ama onlar da çok dikkate alınmadı açıkçası.
Esila Hanım’a yöneltilen suçlama nedir? İddianamesi yazıldı mı?
Cumhurbaşkanı’na hakaret. İddianamesi yazılmadı daha. Cumhurbaşkanı’na hakaret dosyaları Adalet Bakanı’nın iznine tabi. Dosya hala bakanlıkta. Adalet Bakanlığı’nın izni daha çıkmadı yani.
Peki yürürlükteki kanunlarımıza göre, yani Türk Ceza
Kanunu’na göre, şu an Esila Hanım’ın tutukluluğu kanuna aykırı anlamına mı geliyor bu?
Yani tabii ki. Çünkü şöyle, zaten bu suçtan ceza alsa bile yatarı yok. Kaldı ki zaten bu “diktatör” demenin suç olmadığına ilişkin kararlar da var. Ceza Genel Kurul kararı, Yargıtay kararı vesaire… Ama dediğimiz gibi çok dikkate alınmadı yani onlar.
Bu “ceza alsa bile yatarı yok” ifadesini İBB soruşturmasında adı geçen sayısız kişi için duyduk 19 Mart’tan beri. Peki, ceza alsa bile yatarı olmayan insanlar hangi gerekçeyle tutuklanabiliyor, kanunlarda bir açık mı var da bu insanlar, ceza alsa bile içeri girmemesi gereken kişiler tutuklu yargılanıyorlar?
Tutukluluk bir ceza yöntemine dönüşmüş durumda. Normalde tutukluluk bir tedbirdir. Kaçma şüphesi olursa, delilleri karartma şüphesi olursa, veya katalog suçlar… Onlarda tutukluluk kararı verilebiliyor. Ama normalde bu davalarda verilmemesi lazım. Yani zaten adli kontrol ile bırakabilirler. Kaçma şüphesi yok, delil zaten dosyada var. Bir tane delil var zaten. O da Esila’nın pankart tutarken çekilmiş fotoğrafı.
Bundan sonraki duruşma ne zaman olacak?
Açıkçası hiçbir fikrim yok bu konuda. Çünkü daha iddianame de hazırlanmadı. Duruşma tarihi de belli değil. Ben sağlık probleminden dolayı daha erken salınmasını öngörüyordum, ama salınmadı.
İBB soruşturmalarında serbest bırakılanların çoğu yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrolle salındı. Esila Hanım yurt dışında okuyor. Siz kendisinin de böyle bir durumla karşılaşacağını düşünüyor musunuz?
Evet, yurt dışı çıkış yasağı koyarlar. Bu sebeple okulu daha da aksayacak. Şimdiden aksadı da sayılır herhalde.
Tutukluluğu süresince Esila Hanım herhangi bir sağlık sorunu yaşadı mı?
23 Nisan günü deprem olduğunda bir fenalaşıp baygınlık geçirmişti. Zaten kalp rahatsızlığı da olduğu için fenalaştı, acile götürdüler. Acil serviste yapılan kan tahlil sonuçlarını biz dosyaya da koymuştuk hatta.