enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:34 Şirketlerden N’Aber!
10:25 Dünyada gündemin öne çıkan haberlerinden özetler!….
10:02 Türkiye’de ve Dünyada ‘Ekonomik Görünüm’…
09:35 Bolivya’da ‘Ekonomik Hal’
09:11 Gazeteci Aslı SÖZLİR’den ‘Sabah Kahvesi’ Orada N’ler oluyor?
07:10 Devlet adamlığı, her istediğini yapabilme serbestliği değil; her yerde kendini sınırlayabilme iradesidir…
00:54 (TARİŞ), 2025–2026 üretim sezonu için zeytinyağı alım fiyatlarını açıkladı…
00:43 Yunanistan’ın Batı Trakya Türklerine Karşı Hak İhlalleri Devam Ediyor…
00:34 Otellerde kimlik fotokopisi dönemi bitti, turizmciler ulaştırma sistemlerini işaret etti
00:28 CHP Genel Başkanı Özgür Özel tartışmanın fitilini Brüksel’den ateşledi, AK Parti’den yanıt gecikmedi…
00:21 Doğu Kudüs’ten Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM, Gazze’de yaşananları haber yaptı…
00:16 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısını gerçekleştirdi…
00:16 Trump’ın Ukrayna Barış Planı ve Self-Determinasyon Üzerinde Düşündürdükleri
00:02 Yunan Genelkurmay Başkanı Floros’un Tarihi Olayların Değerlendirilmesindeki Entellektüel Yaklaşım Eksikliği
00:02 Gazeteciler Cemiyeti Mobil Basın Evi, Gaziantep Üniversitesi’ni ziyaret etti
00:02 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kültürel değerlerimizi evrensel bakışla harmanlayıp inşa etmeliyiz…
13:08 Dünyanın korkulu rüyası: Gazap ve Hayalet sistemleri
12:07 “Terörsüz Türkiye” süreci…
08:57 Dış Bakış Dergisinin “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI” Özel Sayısı Yayında
00:59 Emine Erdoğan: Şeb-i Arus, sevgiyi merkeze alan bir irfan mirasıdır
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Helalleşmeciler, Normalleşmeye Karşı!

Helalleşmeciler, Normalleşmeye Karşı!
A+
A-

Muhalefet medyası ve CHP içinde farklı hizipler, son günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik baskılarını artırdılar. Baskının nedeni, normalleşme siyasetini devam ettireceğine yönelik açıklamaları, MHP lideri Devlet Bahçeli ile ayak üstü sohbet etmesi ve dış politika konularında daha mutedil bir siyaset izlemesi…

Nebi Miş | Yazar | Kriter Dergi

Doç. Dr. Nebi MİŞ & SETA Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü

Muhalefet medyası ve CHP içinde farklı hizipler, son günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘e yönelik baskılarını artırdılar. Baskının nedeni, normalleşme siyasetini devam ettireceğine yönelik açıklamaları, MHP lideri Devlet Bahçeli ile ayak üstü sohbet etmesi ve dış politika konularında daha mutedil bir siyaset izlemesi… Milletin oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı Meclis’e geldiğinde CHP’li vekillerin ayağa kalkmasının istenmesi, Özel’e yönelik tepkileri daha da artırdı. Bu kadar “normalleşmenin” fazla “anormal” olduğunu söyleyenlerden, “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olacağını” öğütleyenlere tepkilerin düzeyi farklılaşıyor.

Özgür Özel’e en büyük tepkiyi de bir zamanlar “helalleşme“den bahseden Kılıçdaroğlu gösterdi. Geçmişin hellaleşmecilerinin şimdi normalleşme söylemine bile tahammül edememeleri ilginç gelmesin. Ya da bir çelişki gibi görülmesin. Şimdi biraz geriye gidelim ve helalleşme söyleminin nasıl icat edildiğine ve siyaseten nasıl araçsallaştırıldığına bir bakalım. Muhalefeti destekleyen okur-yazar kesimi ve siyasal muhalefet, uzun süre kutuplaşmadan şikayet etti. Kutuplaşmanın toplum içinde mesafeleşmeyi artırdığını söylediler. Aşırı kutuplaşma ortamında, parti taraftarlarının birbirlerini rakip olarak değil öteki olarak gördüğünü iddia ettiler.

Çok daha ileri yorumlar yaparak evliliklerin siyasi kimlikler tarafından şekillendirildiğinden bahsettiler. Komşuluk ilişkilerinde, bir birine rakip partilerin taraftarlarının yakın yerlerde bile ikamet etmek istemediğinden dem vurdular.

Bu tip çıkarımlar, özellikle yakın dönemde neredeyse bir ezbere dönüşmüştü. Siyasal amaçlar için bu cümleler tekrar edilerek siyasal kullanım için tedavülde tutuldu. Kutuplaşmayı “iktidar cenahının” ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan“ın ürettiğini ileri sürdüler.

Bu söylem üzerinden önce bir kamuoyu oluşturuldu. Ardından, bu konu ile ilgili nasıl yapıldığı tam belli olmayan, araştırma sonuçları medya mecralarında gündemleştirildi.

İktidar Türkiye’yi kutuplaştırıyor“, “Erdoğan toplumu kutuplaştırıyor” gibi başlıklarla araştırma sonuçları duyuruldu. Aylarca bu konular tartıştırıldı.

“Türkiye’de siyasal ve toplumsal kutuplaşmanın yükseldiği” söylemi üzerinden analiz yapanlar, bir taraftan da iktidarı destekleyen toplum kesimlerini “aşağılama“, “ötekileştirme” ve “düşmanlaştırma“ya yönelik farklı yöntemleri devreye soktular.

Kutuplaşmanın özellikle gençleri, karamsarlığa, umutsuzluğa ve gelecek kaygısına sürüklediği çokça tekrar edildi. Buradan da kutuplaşmayı artıranın iktidar olduğu söylemiyle yeniden bir işaretleme ve adresleme yapıldı. Halbuki siyasal amaçlar için kutuplaştırmayı esas körükleyenler bu çevrelerdi. Bugün normalleşme karşıtlığı ile bunu bir kez daha gösterdiler.

Yeri gelmişken belirtelim, kutuplaşma ya da normalleşme tek taraflı süreçler değildir. Bir etki tepki meselesidir.

Her türlü olumsuzluk bu çevrelerin üzerine boca edildi. İktidarı destekledikleri için bu kesimler suçlu alarak gösterildi. Bu taktik ve stratejinin kullanım değeri ortaya çıkınca da helalleşme söylemi devreye sokuldu. “Hesaplaşılacaklar” ve “helalleşilecekler” ayrımı üzerinden de muhafazakar- mütedeyyin kesimler ayrıştırılmaya çalışıldı. Bunun üzerine politika inşa edildi. Yakın geçmişte helalleşme diyenler şimdi normalleşmeye karşı olduklarını söylüyorlar. Helalleşme söylemi sahici değildi. İnandırıcılığı yoktu. Şimdi kendileri de zaten koydukları pozisyonla bunu gösterdiler.

CHP’nin geçmişten bu güne siyaset arayışında konjonktürel konumlanmalar hep olmuştur. Yeni siyaset arayışı sahicilikten daha çok taktiksel hamleler olduğu için sürdürülememiştir. Bu gelgit siyaseti de onarılması çok güç olan inandırıcılık sorununu üretmiştir.

CHP’nin yeni yönetiminin normalleşme söyleminin sahici olup olmadığını da zaman gösterecek. Bu konuda çok uzun bir süreye ihtiyaç da yok.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.