enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
14:35 Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 3. Gastronomi Festivali başladı…
10:17 CHP’de İstanbul düğümü! Şimdi ne olacak? Açıklamalar peş peşe geliyor…
00:48 SPD Başkan Yardımcısı Dr. Doğan: “GAP ile bölgenin ihracatı 13,5 milyar dolara çıktı ancak kalkınma tabana yaygınlaştırılamadı”…
00:46 CHP’nin İstanbul İl Kongresi’nin mahkeme kararıyla iptal edilmesi ve Çok Partili Sistem tartışmaları…
00:45 Sivas’ta tarımsal sulama amaçlı kullanılan barajlar, kuraklığa karşı korunuyor…
00:45 Moskova’da “Fidan” polemiği
00:39 Ömer Çelik Kimdir, Aslen Nereli, Kaç Yaşında, Görevi, AK Parti Sözcüsü Kiminle Evli?
00:39 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’yi ziyaret etti
00:32 Turizmin başkenti Antalya’ya yılın 8 ayında hava yoluyla gelen yabancı turist sayısı belli oldu…
00:30 Sözde mizah dergisi Leman’ın Hz. Muhammed’e hakaret içeren yayınına ilişkin başlatılan soruşturmada iddianame hazırlandı
00:28 Avrupa’nın güvenlik kaygılarına Türk çözümleri
00:27 İstanbul’da yapılacak CHP ilçe ve il kongreleri seçim çalışmaları tedbiren durduruldu
00:26 Ömer Çelik, “Cumhur İttifakı Terörsüz Türkiye konusunu yekpare şekilde sonuca ulaştırmaya kararlı”
00:25 Büyük Sivas TV’nin Gündem Futbol Programı Guinness’e aday olmalı
00:20 CHP’den disipline sevk kararı
00:08 Moskova Crocus Expo hazır giyim fuarına 125 Türk firması katıldı
21:10 İletişim Başkanı Burhanettin Duran, “Filenin Sultanları”nı tebrik etti
12:16 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas Kongresi’nin 106. yılı dolayısıyla yayımladığı anlamlı mesaj: “Sivas Kongresi’nin ruhu bugün de yaşıyor”
09:39 Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut, büyüme verilerini değerlendirdi
00:55 Suriye’deki Son Gelişmeler, Terör Örgütlerinin Planları ve Türkiye’nin Güvenlik Perspektifi: Jeopolitik ve Teorik Bir Analiz
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Savunma sanayiindeki ‘dönüşüm’ altın değerinde

Savunma sanayiindeki ‘dönüşüm’ altın değerinde
30 Mart 2021
493
A+
A-

UHA HABER / Yerli ve milli projelerin arka planında çok değerli bir dönüşüm de yaşanıyor. Üretilen sistemlerin kara, deniz ve hava versiyonları hızlıca geliştiriliyor… Uzmanlar, bu sürecin envanter, maliyet, lojistik gibi kritik kazanımları olduğu görüşünde.

Sertaç Aksan
TRT Haber : Sertaç Aksan

Türkiye, yerli ve milli savunma sanayii projelerine dolu dizgin devam ediyor. Neredeyse her seferinde kamuoyunu şaşırtacak ve herkesin gurur duymasını sağlayacak işlere imza atan sektör, gözleri her daim üzerine çekmeyi başarıyor.

Açıklanan her yeni proje ülkemizin geldiği noktayı göstermekle kalmıyor, madalyonun diğer yüzüne de yakından bakma ihtiyacı doğuruyor… Örneğin son dönemlerde en çok dikkati çeken konulardan biri, örneğin kara platformları için üretilen bir sistemin kısa sürede hava ya da deniz projelerine de entegre edilebilmesi.

HİSAR projesinin irtifa ve menzil testlerini başarıyla geçtiği açıklanmıştı.

[HİSAR projesinin irtifa ve menzil testlerini başarıyla geçtiği açıklanmıştı.]

Zırhlı araç için üretilen bir sistem ATAK helikopterinde, füzeler için üretilen bir radar arayıcı başlık hava savunma sisteminde karşımıza çıkabiliyor.

Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin ile bu süreci konuştuk ve aynı ürünün ihtiyaçlara göre farklı platformlarda kullanılabilmesinin ne anlama geldiğini sorduk…

Bütün haklar bize ait olunca işleyiş değişiyor

Şahin’e göre bu sürecin temel yapı taşı bahsi geçen sistemlerin tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirilmesi ve dolayısıyla bütün haklarının Türkiye’ye ait olması… Bu sayede hem hukuki hem de teknik açısından ürünün üzerinde istediğininiz modifikasyonu gerçekleştirmek mümkün oluyor. Sonrasında ise tek yapmanız gereken, ihtiyacınıza göre farklı platformlarla uyumlu hale getirmek…

“Ürünü geliştiren de kullanacak olan da Türkiye” cümlesi ile Şahin aslında kritik bir noktaya dikkat çekiyor. Bu durumun ürün bazında hem olumlu yönlerinin hem de olumsuz yönlerinin çok iyi bilinmesi sonucunu getirdiğini anımsatan Anıl Şahin, bir diğer hassas noktanın ise ‘mevcut olan ve ihtiyaç duyulan’ arasındaki dengenin tamamen iç dinamikler üzerinden çözümlenmesi olduğu görüşünde.

Proje başlangıcında bu iki tarafın bir araya geldiğini ve geliştirme sürecinin bu şekilde sağlandığını anlatan Şahin, “Sonuç olarak ortaya çıkan ürün tamamen ilgili kuvvetin ihtiyacına hitap ediyor. Ancak, bu aşamada potansiyel kullanıcılar da projeye dahil oluyor ve farklı platformların kullanımı için hep bir açık kapı bırakılıyor” bilgisini paylaşıyor.

Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin.

[Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin.]

Esnek yapının avantajları saymakla bitmez

Türkiye’nin bu alandaki üretim kabiliyetini öğrendikten sonra söz konusu sürecin nasıl bir yansıması olduğu da soruyoruz Anıl Şahin’e:

“Bir ürünün farklı platformlar tarafından kullanıma alınması, doğal olarak o ürüne ilişkin talebi artırıyor. Bu sayede de ürünün birim maliyeti düşüyor ve ürünü geliştiren şirket, Ar-Ge’ye daha fazla bütçe ayırabiliyor.

Kuvvet açısından da çok önemli avantajları var… Her şeyden önce ilgili kuvvet ürün sahibi oluyor. Türkiye’nin şu anda parasıyla bile tedarik etmemize izin verilmeyen yabancı sistemler olduğunu düşününce bu tür bir kazanımın önemi daha net görünüyor. Milli sistemler sayesinde bu problem ortadan kaldırılıyor. Ayrıca zaten ülke içerisinde kullanılan bir ürün olduğu için kuvvetin alışması da oldukça kısa sürüyor.”

CİRİT füzesinin kullanıldığı farklı platformlar.

[CİRİT füzesinin kullanıldığı farklı platformlar.]

Birim maliyet oranları neredeyse yarı yarıya

Sac ayağının ikinci kısmını birim maliyet oluşturduğunu anlatan Şahin, yerli imkanlarla geliştirilen bir ürünün yabancı muadiline göre neredeyse yarı yarıya daha ucuz olduğunu söyledi.

Şahin’in burada üzerinde durduğu bir diğer nokta ise böylelikle kuvvetin ya daha fazla sayıda ürün tedarik ederek ihtiyacını tam olarak karşılaması ya da ürünleri daha ucuza tedarik ettiği için bütçesini farklı ürünlere transfer edebilmesi oluyor…

Lojistik konusu pas geçilmemeli

Türkiye’nin yakın geçmişte ihtiyaç duyduğu anlarda karşı taraftan parasıyla dahi sistem ya da silah satın alamadığını sıkça konuşuyoruz. Aslında burada belki de ‘arada kaynayan’ konulardan biri de elimizdeki sistemlerin bakım-onarım gibi lojistik desteğini dahi alamamamız oluyor.

Tamire giden HERON’ların onarımında yaşanılan zorluklar, ‘Eşek Arısı’ olarak anılan Black Hornet’lara güncelleme yapılmaması gibi süreçleri hatırlattığımız Anıl Şahin, “İşte bu nedenle sac ayağının üçüncü kısmını lojistik oluşturuyor” dedi.

Yabancı bir ürünün üzerinde iyileştirme yapmanın veya lojistik destek almanın hem meşakkatli hem de pahalı olduğunun altını çizen Şahin, milli ürünlerde ise kullanıcının, geliştiriciyi ürün hakkında ihtiyaçlarına yönelik iyileştirme yapması için çok kısa sürede yönlendirebildiği ve bu nedenle de sonuçların çok çabuk elde edebildiğine işaret ediyor.

GÖKTUĞ projesinde geliştirilen kimi alt sistemler daha sonra farklı platformlar için de kullanıldı.

[GÖKTUĞ projesinde geliştirilen kimi alt sistemler daha sonra farklı platformlar için de kullanıldı.]

Hangi sistemlerde benzer bir süreç işledi?

Anıl Şahin, son olarak konuya ilişkin bazı örnekler sıralıyor:

“Roketsan tarafından SUNGUR Portatif Hava Savunma Sistemi geliştirildi. Bu ürün, ilk olarak bir zırhlı araç üzerine entegre edildi ve karadan-havaya füze olarak kullanıma alındı. Çok kısa bir süre içerisinde, omuzdan atılabilecek şekilde yani MANPADS olarak karşımıza çıkacak. Ardından, T129 ATAK gibi platformlardan havadan hava füze olarak kullanılacak. Deniz platformlarına entegre edilerek yakın hava savunma amaçlı kullanılabilecek. Sonuç olarak, en az 4 farklı kullanım alanına hitap eden bir ürün önümüze çıktı.

TÜBİTAK-SAGE tarafından Türkiye’nin ilk ‘görüş ötesi hava-hava füzesi’ GÖKDOĞAN geliştirildi. ASELSAN bu füzenin radar arayıcı başlığını geliştirdi. ASELSAN tarafından geliştirilen bu arayıcı başlıktan elde edilen tecrübe sayesinde, ROKETSAN tarafından HİSAR hava savunma sisteminden de kullanabilecek HİSAR-RF füzesinin arayıcı başlığı geliştirildi. Ayrıca TÜBİTAK-SAGE’nin hava-hava füzeleri de HİSAR sistemine entegre edilerek yerden hava füze olarak kullanılabilecek. Dönüşüm ortada…

Son örneği kamu-özel sektör işbirliği önemine istinaden Meteksan Savunma’dan verelim… HİSAR, UMTAS ve OMTAS füzeleri için veri bağı geliştirildi. Görece düşük menzilli bu veri ağı bağı SOM ve ATMACA füzelerinde kullanılmak üzere çok uzun menzilli bir haberleşme sistemi olan KEMENT taktik data link sisteminin temeli oldu.”

[UHA Haber Ajansı, 30 Mart 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.