enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:45 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Soykırım ortamına dönülmesinin bedeli çok ağır olur
10:06 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP Genel Başkanı’nın bir özür borcu yok mu?”
09:19 Karaosmanoğlu önceki dönem bakanlarla hasret giderdi…
08:48 Türkiye’de en sık karşılaşılan ruhsal sorunlar arasında depresyon ve anksiyete bozuklukları bulunuyor
06:31 Otomotiv ihracatı eylülde 3,7 milyar dolar oldu
06:12 Etki Odaklı Sohbetler’in konuğu Make A Wish Türkiye / Bir Dilek Tut Derneği Genel Müdürü Özlem Özen oldu
00:48 Devlet Hastanelerindeki Kalitesiz Kateter İddiaları hk. soru önergesi
00:40 Kocaeli’de Stadyum tramvay hattı  açıldı, sırada Kartepe var 
00:35 Kral Alexander, Müsnter Üniversitesi ve Telegraaf Gazetesi’nin Gafı: Hollanda’yı ilk tanıyan Osmanlı’dır…
00:31 WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı): “Kanal İstanbul, İstanbul’un geleceğini geri dönülmez biçimde tehdit ediyor”
00:24 Körfezray projesi hız kesmeden devam ediyor; Dev köstebeklerden 2’sinin daha montajı başladı
00:06 Su Kaynaklarının Sermaye Gruplarının Eline Geçmesi Sorunu
11:59 Filistin’in Başkenti Doğu Kudüs’ten Haberler!
06:58 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Organize sanayi bölgesi, meslek yüksekokulu modelini hayata geçirdik”
00:50 Antalya Emniyet Müdürlüğü, “Güvenli Okullar” projesi kapsamında kent merkezindeki her okula bir polis görevlendirdi…
00:45 Katil İsrail, iki yıldır saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’nde kentin tarihi ve kültürel dokusuna rengini veren çok sayıda tarihi camiyi ve eseri yok etti…
00:40 Rapor: CEO’lar küresel ekonomiye olan güven azalırken yapay zekaya yatırımı artırıyor
00:37 Bakan Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Rize’de bugün düzenlenecek törenle Isırlık Yolu’nu hizmete açacağını duyurdu…
00:30 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani’nin ortak basın toplantısından notlar…
00:29 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025-2026 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni’nde konuştu
TÜMÜNÜ GÖSTER →

“Dindar muhafazakarlar değişmedikçe” sözünün dayanılmaz kibri!

“Dindar muhafazakarlar değişmedikçe” sözünün dayanılmaz kibri!
16 Mart 2021
430
A+
A-

UHA HABER / STAR Gazetesi Yazarı Halime KÖKCE, Şerif Mardin’in Türkiye’ye uyarladığı çevre-merkez ikileminin, devlet yönetimindeki elit değişimine direnci ifade ettiğini belirterek, Cumhuriyet’i kuran kadroların tahayyül ettikleri toplum modeliyle çevrenin kendiliği arasındaki ikilem oluşturduğunu ifade etti.

Ah be Ahmet abi! - Halime Kökçe - Star GazetesiHalime KÖKCE, Cumhuriyet tarihi boyunca devam eden bu ikilem ve mücadelenin, darbelere rağmen her daim çevrenin bir adım daha merkeze yaklaşmasıyla sonuçlandığına dikkat çekti.

Merkezin mukimlerine” göre bir bozulma, yozlaşma olan bu sürecin, Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle başladığını söyleyen Halime KÖKCE, halkın talep ve beklentilerinin siyasete taşınmasının Cumhuriyet’in siyasi seçkinleri için en büyük felaket olduğunu açıkladı.

“CHP’nin halkçılığı da zaten “halka rağmen halkçılık“tır” diyen Yazar Halime KÖKCE, “Yani “Halkı kendi başına koyverirsen önünü alamazsın” halkçılığı…Demokrat Parti ile başlayan süreç, eğitimsiz taşranın, eğitimli merkezi taciz etmesidir aslında ve 1961 Anayasası ile ihdas edilen anayasal kurumlar da kaçınılmaz olan bu süreci yavaşlatmak ve siyaset kurumunun halka fazlaca yüz vermesinin ya da halktan fazlaca yüz bulmasının önüne geçmek içindir. Nitekim seçim dönemlerinde halka verilen vaatler, bu anayasal kurumlar sayesinde tutulamamıştır” dedi.

Halime KÖKCE,  bu yüzden siyasetin hiçbir zaman güvenilen bir kurum olamadığına dikkat çekerek, “iktidar, siyaset kurumundan çok siyaset üzerindeki vesayet kurumlarında olduğu için de siyasetçiler ya asılmış, ya şapkasını alıp gitmiş, ya yüzüne anayasa kitapçığı fırlatılmış, ya boncuk boncuk terletilmiş ya da pijamayla karşılanmıştır…Bu makus talihin değişmesine vesile olan ise dostu da düşmanı da takdir edecektir ki AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’dır” değerlendirmesinde bulundu.

“Önceki akşam Clubhouse’ta Etyen Mahçupyan’la yapılan bir söyleşiye denk geldim ve Mahçupyan gibi başka pek çok seküler-liberal aydının, muhafazakar medyada yer bulduğu, itibar gördüğü 28 Şubat dönemine gittim” diyen Yazar Halime KÖKCE, “Nazlı Ilıcak, Ali Bayramoğlu, Nuray Mert, Kürşat Bumin, Etyen Mahçupyan… ilk aklıma gelenler bunlar…” olduğuna vurgu yaptı.

Bu isimlerin adeta Türkiye’nin sessiz çoğunluğunun “elinden tutmuş” kanaat önderleri olduğunu belirterek, hatta Meclis’te Merve Kavakçı’ya, CHP-DSP vekilleri ve dönemin Başbakan’ı Bülent Ecevit tarafından “haddinin bildirildiği” o gün, Nazlı Ilıcak’ın ifa ettiği rolün tam da böyle bir şeydi olduğunun altını çizdi.

Halime KÖKCE, “Dindar Muhafazakarlara ablalık-ağabeylik yaparak yeni bir vesayet ilişkisi kuruluyordu adeta. Mahçupyan’a biri, “Siz gerçekten inandığınız için mi AK Parti’yi desteklediniz?” gibi bir soru sordu. Mahçupyan’ın verdiği cevap bana kalırsa dindar muhafazakar kesim üzerinde Kemalist toplumcuların kurmaya çalıştığı vesayetten daha az üstenci değildi. Özetlemeye çalışacağım bu bakış açısı sadece Mahçupyan’la sınırlı da değil. AK Parti’den ilk liberal kopuş dalgasından bu yana izini sürebiliriz bu üstenciliğin” ifadesini dile getirdi.

“Özetle diyor ki Mahçupyan, Türkiye’nin büyük çoğunluğunu bu kesim oluşturuyor ve Türkiye’nin demokratikleşmesi muhafazakarların değişmesine bağlı” dediğini hatırlatan Halime KÖKCE, “Bu yüzden AK Partililer her çağırdığında gitmiş, onlara akıl vermiş. Bir tür eğitici yani. Dindar muhafazakarları görücüye çıkartan, küresel elitlerle tanıştıran, küresel değerlerle barıştıran bir mürebbiye…” olduğuna dikkat çekiyor.

STAR Gazetesi Yazarı Halime KÖKCE, şöyle devam ediyor:

“Şu anda Gelecek Parti’sindeki misyonunu da böyle görüyor.

Diyorum ki ben de; toplumun çoğunluğunu terbiye edilmesi ve değiştirilmesi gereken bir yığın olarak gören bu bakış açısıdır asıl sorunlu olan.

Toplumun terbiye edilmesi gerektiğini düşünen bu kibir, Cumhuriyet’in Kemalist kadrolarında daha kaba saba haliyle vardı, küresel liberalizmi kıble edinmiş bu kanaat önderi elitlerde ise daha sofistike şekilde tezahür ediyor.

Son tahlilde muhafazakar toplum, terbiye edilmesi, küreselleştirilmesi -örneğin LGBT’yi içselleştirmesi- gereken ‘az gelişmiş’ bir kitle olarak görülüyor.”

HABER : Ataner YÜCE & Emekli TRT Muhabiri

[UHA Haber Ajansı, 16 Mart 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.