enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:59 ANKASAM İnfografik “Japonya’nın Demir Leydi’si Sanae Takaichi”
00:57 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, perdeyi Gebze’ye taşıdı…
00:56 Gazeteci İlhan KARAÇAY: Gazeteciliğin Talihsizliği ve Vefasızlık!
00:42 Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’na, 246 subay alınacak…
00:35 İsrail Gazze’deki vahşetin görülmesini istemiyor
00:24 46 yıl önce kahpe ASALA tarafından öldürülen Ahmet Benler Bill Gates olabilirdi…
00:23 UHA / İnternational News Agency Kocaeli Bölge Temsilciliği’nden Haberler!
00:18 Ülke Profili: Lübnan
00:13 Su Güvenliği: Su biterse yönetilecek bir şey kalmaz
00:13 Bakan Uraloğlu, “Altyapı konusunda yaptığımız yatırımlar ülkemizin geleceğine mühür vuruyor”
00:06 Dr. Tuba YILDIZ: Suriye–Lübnan Ekseninde Tom Barrack Diplomasisi
00:02 Bosna-Hersek’in Sırp Lider Milorad Dodik ile imtihanı!
00:02 FUEN TAG Uluslararası STK’lar Konferansı (CINGOs) Sonbahar Genel Kurulu’na katıldı
00:01 Batı’ya Uzak, Belirsizliğe Yakın: Gürcistan’da Kırılma Dönemi mi?
15:55 Minguzzi cinayeti davasında karar açıklandı
15:46 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın huzurunda iki ülke arasında 4 anlaşma imzalandı.
09:59 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, “İstanbul Havalimanı’nın yıl sonu hedefi 85 milyon yolcu”
08:25 Haberciliğe her açıdan bakan podcast: Habercinin Gözünden
05:38 Dünya Meteoroloji Örgütü’ne (WMO) göre, “Hava koşulları sertleştikçe ekonomik maliyetler ve etkiler de artıyor”
03:00 Adalet Bakanı Tunç, “Cumhurbaşkanımıza maalesef ağza alınmayacak cümlelerle hakaret eden bir muhalefet anlayışı var”…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Güney Afrika ev sahipliğinde 15. BRICS zirvesi

Güney Afrika ev sahipliğinde 15. BRICS zirvesi
13 Haziran 2024
9
A+
A-

BRICS zirvesinde Rusya-Ukrayna meselesi üzerinden BRICS’in yeni bir çok kutuplu küresel düzene etkileri, BRICS ve BM reformu, BRICS’in Güney Afrika üzerinden kıtadaki etkisini artırması, Çin’in ve diğer BRICS ülkeleri arasındaki iş birliğinde derinleşme ve yenilikçi yaklaşımlar ve BRICS’in de-dolarizasyon karşısında nasıl bir yaklaşım sergileyebileceği gibi konuları uzmanlar cevapladı.

22-24 Ağustos 2023 arasında düzenlenen 15. BRICS zirvesine bu yıl Güney Afrika ev sahipliği etmişti.  Zirve, “BRICS ve Afrika: Karşılıklı Hızlandırılmış Büyüme, Sürdürülebilir Kalkınma ve Kapsayıcı Çok Taraflılık için Ortaklık” temasıyla gerçekleşmişti.
Adaletli bir adil geçişe yönelik ortaklık geliştirmek, gelecek için eğitim ve beceri gelişimini dönüştürmek, Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi aracılığıyla fırsatların kilidini açmak, koronavirüs (Covid-19) salgını sonrası sosyoekonomik toparlanmanın güçlendirilmesi ve 2030 sürdürülebilir kalkınma gündemine ulaşılması, küresel yönetişim kurumlarında gerçek bir reformun yapılması ve kadınların barış süreçlerine anlamlı katılımının güçlendirilmesi de dahil olmak üzere çok taraflılığın güçlendirilmesi konuları zirvenin öncelikleri arasında yer almıştı.
Bu kapsamda BRICS zirvesinde Rusya-Ukrayna meselesi üzerinden BRICS’in yeni bir çok kutuplu küresel düzene etkileri, BRICS ve BM reformu, BRICS’in Güney Afrika üzerinden kıtadaki etkisini artırması, Çin’in ve diğer BRICS ülkeleri arasındaki iş birliğinde derinleşme ve yenilikçi yaklaşımlar ve BRICS’in de-dolarizasyon karşısında nasıl bir yaklaşım sergileyebileceği gibi konuları Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kemal İNAT cevapladı.
Eşit ortaklığa kim hazırsa, Türkiye onunla devam eder'
[Prof. Dr. Kemal İNAT]

BRICS yeni bir çok kutuplu düzeni şekillendirebilir mi?

BRICS ülkelerinin ekonomik kapasitelerine bir bütün olarak baktığımızda, satın alma gücü paritesine göre gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) açısından Batılı ülkeleri geçtikleri ve Batı’nın uluslararası finans kurumlarındaki üstünlüğüne karşı ciddi girişimlerde bulundukları görülür.

Bu yönüyle Çin, Hindistan ve Rusya gibi üyelerinin uluslararası siyasal sistemde sahip oldukları güç açısından BRICS’in şimdiden çok kutuplu bir düzenin şekillenmesine yol açtıklarını söylemek mümkündür.

Bu noktada Brezilya’nın da Latin Amerika’nın lideri olabilecek potansiyele sahip olduğunu eklemek gerekir. Üyelerinden üçünün aynı zamanda nükleer silahlara sahip olması ve Çin’in askeri harcamalar açısından giderek ABD’ye biraz daha yaklaşması, ABD’nin domine ettiği Batı’nın üstünlüğüne dayalı uluslararası sistemin sonuna gelindiğini gösteriyor.

Batı’nın üstünlüğüne ciddi meydan okumalar söz konusu ama yeni uluslararası siyasal sistemin şekillenmesinde BRICS’in etkili bir rol oynayıp oyna(ya)mayacağı konusunda da ciddi kuşkular söz konusu.

Bunun birinci nedeni BRICS’in AB ya da NATO gibi örgütlerle karşılaştırıldığında çok gevşek bağlara sahip olması ve Çin ve Hindistan gibi iki önemli üyesi arasında var olan ve zaman zaman silahlı çatışmaya varan ciddi sorunlardır.

Hindistan’ın güvenlik konularında ABD’ye mi yakın olacağı yoksa daha bağımsız bir yol mu izleyeceği tartışmalıdır ancak Çin’e yakın olacağını kimse beklememektedir.

Bu tür sorunlar BRICS’in küresel sisteme yönelik meydan okumasını zayıflatmaktadır. İkinci olarak Rusya gibi üyelerinin dış politikada yaptığı hatalar BRICS’ten gelen meydan okumaya zarar vermektedir.

Putin yönetiminin hatalarını Sovyet Rusya döneminin hatalarına benzetmek mümkündür. Ekonomik açıdan ABD ve müttefiklerinden çok geride olmasına rağmen onlarla silahlanma yarışına giren Sovyetler Birliği’nin yaptığına benzer şekilde Putin Rusya’sının da –ekonomik kapasitesi ABD ve AB’nin çok gerisinde olmasına rağmen– kendisini bu ülkelerle karşı karşıya getirecek şekilde çok fazla askeri güç kullanımına yöneldiği görülüyor.

2008’de Gürcistan’ın bir kısmının işgaliyle başlayıp Suriye ve Libya’dan Ukrayna’ya uzanan bu maceracı politikaların sonunda Rusya, Ukrayna’da Sovyetlerin Afganistan’da karşılaştığına benzer bir çıkmazla karşı karşıya kalmıştır.

Batı’nın daha önce Afganistan’da yaptığına benzer şekilde –hatta bu defa çok daha yoğun olarak– Rusya’nın işgaline maruz kalan Ukrayna’yı ekonomik ve askeri açılardan desteklemesi Moskova’ya askeri gücünün sınırlarını göstermiştir.

ABD ve AB’nin desteği karşısında Ukrayna’daki savaşı istediği şekilde sonuçlandırma ihtimali her geçen gün azalan Rusya, bir yandan büyük askeri ve ekonomik kayıplara uğramakta bir yandan da Wagner isyanında olduğu gibi iç istikrarsızlıkla boğuşmaktadır.

Batılı ülkeler penceresinden bakıldığında dünyanın açık farkla en fazla doğal gaz rezervlerine sahip ve en fazla petrol ihraç eden ülkelerinden biri olan Rusya’nın kendi inisiyatifiyle açtığı cephede bu şekilde sürekli kan kaybetmesi, meydan okuyuculardan birinden gelecek tehditlerin bertaraf edilmesi açısından önemli bir kazanımdır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.