FETÖ’nün mesajlaşma taktikleri deşifre edildi

FETÖ üyeleri yeniden yapılanma için harekete geçti. İstanbul polisinin geçen aylarda düzenlediği operasyonla yapılanma çökertildi.

Operasyonda gözaltına alınan 1991 doğumlu bir kişi itirafçı oldu. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra hücre evlerini kapattıklarını anlattı.

İtirafçı G.K. ifadesinde şu şekilde konuştu:

“15 Temmuz’dan sonra evleri kapatma kararı aldık sonra herkes kendi bölgesinde bulunan evin eşyalarını spotçulara vererek kapattı. 3 kişi Ümraniye Atakent’te kalmaya devam ettik. Bir süre yüz yüze görüşmeye ara verdik, telefonla online uygulama üzerinden görüşmeye başladık.“

“Online numaralar üzerinden görüştük”

İtirafçı ifadelerine örgüt üyelerinin iletişim için sürekli arayış içinde olduğu yansıdı. Deşifre olmamak için aldıkları tedbirleri de anlattı.

Örgüt mensupları mesajlaşmak için kendi üzerlerine olan telefonlara yurt dışı hatlar üzerinden uygulama indiriyordu.

“Yurt dışı numaraları genelde elden vermezdim. Kendi kullandığım telefona hattı takar, uygulama kurarken gelen kodu isteyen kişiye söylerdim. Kod Signal, WhatsApp gibi uygulamalara giriş için kullanılırdı, Türkiye’de kullandıkları Signal ve WhatsApp numaraları yurt dışı numaraları olurdu.“

FETÖ’nün mesajlaşma sistemi

Her mesaj bir sembolle gönderiliyordu. Kişilere atanmış noktalama işaretleri vardı. FETÖ üyeleri sembollerin kimden geldiğini biliyordu.

Eğer atılan mesajlarda sembol olmazsa mesajın örgüt üyesinden gelmediği anlaşılıyordu.

“2018-2019 yıllarından itibaren mesajlaşma uygulamaları üzerinden konuşmalarda bir sembol belirlenir, bu sembol yazışma başında olurdu. Mesela ‘?’ sembolü olmadan ‘Merhaba’ yazıldıysa bunu yazanın farklı birisi olduğu düşünülürdü. Eğer sembol başında yer almıyorsa bu kişinin kendisi olmadığı, telefonunun başkaları tarafından ele geçirildiği anlaşılırdı, bu nedenle yazılanlara cevap verilmezdi.“

Üstelik sembollere sözde üst düzey yöneticiler karar verirdi. Belirli periyotlarla da semboller değiştirilirdi.

“Sembol değişeceği zaman yine üst konumda olan sembolün ne olacağını belirlerdi. Ben yakalanana kadar Signal programında yapılan yazışmalarda ‘?’ sembolü kullanılırdı, şu an değiştirmiş olabilirler.”

Örgüt içinde kullanılan kod isimler de sürekli değişiyordu. İtirafçı G.K. 10 yıl içinde 3 farklı kod isimle örgüt içinde yer aldığını söyledi.