Türk Ocakları Genel Merkezi’nce 17-19 Aralık tarihlerinde İstanbul’da doğumunun 200. yılı nedeniyle Türk-İslâm Tefekkürü Şehabettin Mercani anısına, ‘ Uluslararası Türk-İslâm Tefekküründe Tecdit ve Yenileşme’ konulu Sempozyum gerçekleştirilecek.
SEMPOZYUMUN AMAÇ VE ÖNEMİ:
1818 yılında Kazan’da doğan âlim, Şehabettin Mercani ismi fazla bilinmeyen ama önemli çalışmalar yapmış ve bu anlamda İslam düşüncesine katkı sağlamış önemli bir şahsiyettir. İçinde bulunduğumuz 2018 yılı, Mercani’nin doğumunun 200. Yılı olması hasebiyle, bir yandan Şehabeddin Mercani’nin düşünce ve yaklaşımlarının tanınması ve ortaya konulması; diğer yandan bu vesileyle İslam düşüncesinin çağdaş birikim ve yaklaşımlarını kritik etmek amacıyla uluslararası sempozyum düzenlenmesine karar verilmiştir.
Müslüman dünyasının modernlikle karşılaşmasından itibaren, toplumsal olarak ciddi travmalar yaşanmıştır. Batı ile karşılaşma sonucu Müslüman coğrafyanın farklı yerlerinde, sosyal, siyasal, ekonomik anlamda neler yapılacağına dair farklı düşünceler ortaya çıkmıştır.
Türkiye’den başlayarak, Mısır, Fas ve Pakistan’a kadar farklı ülkelerde İslam düşüncesiyle ilgili ciddi üretimler kendisini göstermiştir. Fakat maalesef bu üretilen düşüncelerin, sağlıklı bir kritiği henüz yapılamamıştır. Bu sempozyumun temel hedeflerinden birisi de bu kritiğin gerçekleştirilmesidir.
Düşünce boşlukta oluşan bir şey değildir. İçinde yaşadığımız dönemin sorunları ile yakından bağlantılıdır. Dolayısıyla İslam düşüncesinin mevcut sorunlar çerçevesinde nasıl cevaplar üreteceği, kavramsal çerçeveleri vb. eğilimlerinin anlaşılması ve ortaya konulması gerekmektedir. Bu anlamda ikinci önemli amaç ise, İslam düşüncesinin geleceğine bir projeksiyon geliştirmek adına mevcut sorunlar çerçevesinde İslam düşüncesi üzerine analizlerde bulunmaktır.
Sempozyumun dili Türkçe, Arapça ve İngilizce olacak, katılımcıların daha önce göndermiş oldukları bildirilerin özet kitapçığı sempozyum öncesi basılacak.
İstanbul dışından gelen katılımcıların yol ve konaklama giderleri, Sempozyum düzenleme kurulu tarafından karşılanacak ve sempozyumdan sonra sunulan bildirilerin tam metni ‘Bildiri Kitabı’ olarak yayımlanacak
MUHTEMEL KONU BAŞLIKLARI
Muhtemel konu başlıkları şu şekilde: Şehabettin Mercani, Muhammed İkbal, Fazlurrahman, S. Ahmet Han, M. Abid El Cabiri, Hasan Hanefi, Aliya İzzetbegoviç, Nurettin Topçu, Muhammed Abduh, Reşit Rıza, S. Hüseyin Nasr, Said Halim Paşa, Tunuslu Hayrettin Paşa, Ahmet Cevdet Paşa, Namık Kemal, Ziya Gökalp, Sabri Ülgener, İsmail Gaspıralı, Musa Carullah Birgiyev, Nakıp El Attas, Daryuş Şayegan, Ali Abdurrazık, Ali Şeriati, Muhammed Arkoun, Muhammed Hamidullah, Roger Garaudy ve Sezai Karakoç.
Ayrıca Hint Alt kıtasında düşünce hareketleri ve bakiyeleri, Ortadoğu düşünce hareketleri ve bakiyeleri, Türk Dünyası düşünce hareketleri ve bakiyeleri, Afrika düşünce hareketleri ve bakiyeleri, Batı’da İslam düşüncesi ve bakiyeleri.
***
Şehabettin Mercani
1818 yılında doğdu. Din, tarih ve dil konularında araştırmalar yapmış, makaleler yazmış, konferanslar vermiş büyük bir düşünürdür. Yeni usûl (Ceditçilik Hareketi): Tataristan’da XIX. asrın ortalarında başlayan ve 1905’e kadar süren dinde, eğitimde ve sosyal hayatta aydınlanmayı ön gören devir. Ceditçilik, dinde yapılan bazı reformların edebiyatta da etki göstermesiyle başlamıştır. Bu sahada ıslahat fikirleriyle ortaya çıkan ilk kişi Abdünnasır Kursavi’dir (1765-1813). Kursavi’nin açtığı reform yolunu din alimi ve tarihçi Şehabettin Mercani (1818-1889) sürdürmüştür. Şehabettin Mercani, Tatar millî şuurunun gelişmesi yolundaki pek çok tarihî esere imza atmış seçkin bir Tatar aydınıdır. Ceditçilik hareketi, dilci ve edebiyatçı yönleriyle öne çıkan Kayyum Nasıri (1824-1902), müftü Alimcan Barudi (1857-1921) ve tarihçi Rızaeddin Fahreddin gibi ıslahat yanlısı fikirleriyle ortaya çıkan kişilerin eserleriyle ilerlemiştir.
19.yüzyılda Rusya’da, Kırım’da, Kazan’da ve Azerbaycan’da yaşayan bazı Türk aydınlarının, Türk diline ve Türk kültürüne çok büyük katkıları olmuştur. Şehabettin Mercani (1808-1889), Ahundzade Mirza Fethali (1812-1878), İsmail Gaspıralı (1851-1914), Hüseyinzade Ali Bey (1864-1942) bunlar arasındadır. Rusya’da yaşayan bu Türk aydınları hep Rus despotizminden, Rus Çarlığının Türkleri asimile etmek için yürüttüğü baskı politikalarına direnmişlerdir.
Şehabettin Mercani, Müstefadu’l ahbar fi ahval-i Kazan ve Bulgar adlı eserinde Kazan Türklerinin Bulgar, Kıpçak ve Hazar Türklerinin terkibinden ibaret olduğunu kaydetmektedir. Ayrıca Kazan Türklerinin Tatar adıyla anılmasını doğru bulmayan Şehabettin Mercani bunu, Türkistan Türklerine Özbek denilmesi gibi, abes saymaktadır. Ona göre Bulgar, Hazar ve Kıpçakların Türk olduğu ne kadar şüphe götürmeyen bir gerçekse, Kazan Türklerinin, söz konusu bu üç Türk boyunun devamı olduğu da, o kadar açıktır. Mercani, 1889 yılında vefat etmiştir.
ANKARA, UHA HABER